Yazar: ALYA SOLAK

Merhaba arkadaşlar. Ben Alya. Bugün size ilk Yunanistan gezimi anlatacağım. (İlerleyen yazılarımda da zaten sonraki Yunanistan gezilerimide anlatacağım.) Biz ilk gezimizde (arabayla gittik) Önce Aya Yorgi’ye (Macri’ye gittim.) Orada kalmadık sadece yemek yedik. Sonra plajına girmek istedim ancak gece vakti ne plajı dedi annem. O yüzden giremedim. Sonra Dedeağaç’a (Alexandroupoli) gittik orada çook meşur olan Astir otele gittik. Denizinde ve havuzunda yüzdük. Çeşitli aktivitelere katıldım. Sonra adaları gezdik çok güzeldi. Tabii bundan 2-3 yıl falan önceydi. Sokaklarda dolaştık, yemek yedik. (Çok fazla Türk popülasyonu vardır bu şehrin.) Sonra bir ara bir şarkının (adını hatırlamıyorum) yasak olduğunu gördüm o bölgede. Onu dinleyemediğim için üzgündüm. Ama yinede bu şehirde fiyatı uygun olan bir tatil geçirdim.

Daha sonra ise Thasos (TASOS) Adası’na gittik. (Arabalı feribotla ulaştık.) Orada da birkaç gün kaldık. Gittiğimiz otelin adı Makryammos Bungalows’tu . Bu otel çok büyüktü. Ve orada minik bir orman vardı.(Ormanda geyikler, tavuskuşları v.b. hayvanlar vardı.) Personeller çok güleryüzlü ve ilgiliydi. Restorantı çoook güzeldi. Mini Club (çocuklar için oyun kulübü) vardı. Mini Club’da yengeç yakalamıştık bir keresinde!!!! Mini Club’da da bir sürü arkadaş edindim. Denizi çok temiz ve maviydi. Yüzme havuzu çok genişti. Sadece denizinde bir sürü dalga vardı. Ancak dalga olması olayı da çok eğlenceliydi benim için. Her odanın plajda kendine özel şezlongu vardı. Ve bu şezlonglar kilit ile açılıyordu. Ancak otel dışında bence adada pek fazla gezilecek yer yoktu. Bir sonraki Yunanistan Gezim yazıma da bakmayı unutmayın!!!! Görüşmek üzeree!!! 🎇🎇

Thasos

Merhaba. Ben Alya. Bugün size hem Birleşik Krallık hakkında bilgiler ve oraya giderken yapmanız gerekenleri anlatacağım hem de bu tatilimde yaşadığım maceralarımı anlatacağım. Önce Londra’dan başlayalım… Londra biraz kalabalık bir yer olsa da yine de görülmeye değer. Çünkü harika bir yer. Çok fazla kuzeyde oluşu yüzünden biraz fazla soğuktur bu yüzden yazında kışında gitmiş olsanız yanınıza bir kaç kışlık almanız gerekir… Harika sokakları mağazaları, kış, yaz okulları vardır. Ben Frances King adlı bir yaz okuluna gittim. Orada sınıfça Bilim Müzesine gittik. En sevdiğim mağazasıysa PRİMARK ‘tır. Primark’ta bikiniden köpek kıyafetine, köpek kıyafetinden kaleme her şey vardır. Ve fiyatlarıda çok uygundur…🛍Ve oradaki Circus Street adlı caddede Gap, Simit Sarayı, HAMLEYS gibi birçok mağaza vardır . Bunlardan en sevdiğim HAMLEYS’tir. Hamleys bir çocuk oyuncak mağazasıdır. Oraya da gitmeyi unutmayın. Londra’da bir sürü ünlü yapıt vardır. Bunlardan bir tanesi de Big Ben’dir. Ve oradaki iki katlı otobüs turlarından birine katılmayı ve dünyanın en büyük dönme dolabı olan LONDON EYE ‘a binmeyi unutmayın

Vee şimdide Edinburgh’a gelelim… Edinburgh küçük bir şehirdir. Bu yüzden orada pek arabaya ihtiyacınız olacağını sanmıyorum. Fakat ben orada bisiklet sürmesemde sürenlerin eğlencesini gördüm. Oraya Londra’dan hızlı trenle gitmek 4 saatimizi aldı. Ama gittiğimiz yolda, camdan Manş Denizi’ni izlemek ve kuzularla inekleri seyretmek bir harikaydı. Trenden indiğimizde The Chester Residence adlı otelimizdeki minik dairemize geçtik. (Google yorumuma bakabilirsiniz… 🇬🇧Tavsiyem aileyle beraber gidin) Orada yemek yedik. Ha bu arada söylemeyi unutmuşum Londra’nın meşhur yemeği FİSH & CHİPS (BALIK VE PATATES) Edinburgh’ta da mevcuttur. Milli parkalar, hediyelikçiler, cafeler derken. Bu tatilimzinde sonuna geldik. The Chester Residence’dan taksiyle trafiksiz yolda yarım saatte havaalanındaydık.

BİR SONRAKİ YAZIMDA GÖRÜŞÜRÜZ 🌈

Merhaba… Bugün sizlere doğum günümde yaptığım Viyana gezimi anlatacağım.Viyana AVUSTURYA’da bir şehirdir. Soğuk bir iklimi vardır. Ve geleneksel yemeği Schnitzel’dir.(Ben Schnitzel’i çok sevmiştim) Viyana ‘ya giderseniz önerim yılbaşında gidin, çünkü harika noel pazarları vardır. PRATER (Viyana’da bir lunapark) eskiden dünyanın en büyük eğlence alanı (lunapark) olarak bilinirmiş. Viyana gezinizde PRATER’e de gitmeyi unutmayın! Ve benim Viyana’nın en sevdiğim yeriyse BUZ PİSTİ. Benim gittiğim buz pisti belediye binanısının önüne kurulmuştur. (Adı:Rathaus Viyana (bratilava)) Noel pazarları bir harika. Bir sürü tatlı peluşlar, kolyeler, bileklikler, taşlar v.b. şeyler var. Oradaki en sevdiğim cafe “Aida”. Neredeyse her gün oraya giderdik ve oranın kremasına bayılırdım. Sonra CAFE CENTRAL diye bir cafe girdik. Ama önündeki sıraya(kuyruğa) baktığınızda oraya girmenin imkansız olduğunu düşünebilirsiniz. Viyana gittiğimizden beri her gün oraya girmeyi deniyorduk. Ama 30 dk bekledikten sonra beklediğimiz sıranın hala bitmemiş olduğunu görüyor ve başka yerleri gezmeye devam ediyorduk. Doğumgünümde oraya girip bir yemek ve minik bir tatlı yemeye kararlıydık. Ama nihayet sıra bitip içeri girdiğimizde ve Schnitzel yediğimizde Schnitzel’imin bir kısmının yanık olduğunu gördüm. Ve porsiyonlar çok büyüktü. Ama tatlıları çok güzeldi. Yinede biz hele doğumgünümde önündeki sırada beklemeye değmediğini düşünüyoruz…

BİR SONRA Kİ YAZIMDA GÖRÜŞÜRÜZ.